Murathan Mungan

OLMASA MEKTUBUN

Olmasa mektubun, 
Yazdıkların olmasa 
Kim inanırdı 
Senle ayrıldığımıza. 

Sanma unutulur, 
Kalp ağrısı zamanla 
Herşeyi unutarak 
Yaşanır sanma. 

Neydi bir arada tutan şey ikimizi 
Birleştiren neydi ellerimizi 
Bırak, bana anlatma imkansız sevgimizi 
Sevmek birçok şeyi göze almaktır. 

Baksana geçmişe, 
Ne çok anıyla yüklü 
Nerde o taverna, 
Nerde sinema 

Harcanmış zamanla 
Yeniden yaşanmaz ki; 
Geç kaldıktan sonra 
Arama boşa!






"Bunaltı ve Varlık Sıkıntısı: Murathan Mungan’ın Kibrit Çöpleri" başlıklı yazıdan alıntı. Murathan Mungan bir yazısında şöyle demiş:
.... 
“Niye hep bir kesinlik, iri harflerle yazılmış süslü bir ‘SON’ yazısı istiyoruz hayattan? Bir ‘son bilgisi’ niye hayatın teminatı oluyor gözümüzde? (..) 

Paramparçalığı ve yarınsızlığıyla öykü, belki de okura gündelik yaşamın geçiciliğinin hüznünü duyuruyordur yeniden. 

Öyle, kırık dökük, öyle yarım kalmış, öyle dağılmış, öyle tamamlanmamış bir dolu olayla, dört yana saçılmış parça parça bir hayat yaşıyoruz. 

Roman, yoksul hayatımıza bir şaşaa kazandırıyor kendi gözümüzde. Bize tamamlanmışlığın zaferini tattırıyor. Sahte zaferini. Kendimizi, bir roman kahramanı sanmamıza neden oluyor. 

Hikâye ise, katı gerçekliğiyle hayatımıza daha çok benziyor: Parçalanmış, kırık dökük, sonunun ne olacağını bilemediğimiz, belirsiz, ucu açık… Yarını olmayan… Galiba asıl bundan korkuyoruz. Hayatımızdan…” (1998: 76).

Kaynak: Erdem: İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi:

Atatürk Kültür Merkezi tarafından yayımlanan Erdem, insan ve toplum bilimleri alanında makalelere yer veren, hakemli bir uluslararası dergidir. Haziran ve Aralık aylarında olmak üzere yılda iki sayı çıkar.

(Küçürek = Kısa Kısa)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Değerlendirme ve önerilerinizi paylaşırsanız sevinirim.